31 Ocak 2019 Perşembe

SUNUM 7 : PAŞABAHÇE'DE YAZLIK SİNEMA


SUNUM 7: Merhabalar... Sizlerle, yasal korumasını yaptırmış olduğum “Paşabahçe’de Yazlık Sinema” adlı şiirimi paylaşmak istiyorum:
 PAŞABAHÇE'DE YAZLIK SİNEMA

Bin dokuz yüz altmışların ilk yarısı...
Paşabahçe'nin tek yazlık sineması;
Bitişiğinde, Tevfik Paşa Yalısı.
Arada duvar ve defne yaprakları;
Zaten duvar üstü de cam kırıkları...

Sırtı oval-delik ahşap sandalyeler,
Boyası dökük hatta biraz nemliler,
Gıcırdak latalarla kenetlenmişler.
 Ay ve yıldızlar, lamba oluvermişler;
İnip ateş böceklerine dönmüşler...

Ayşecik yiyecek aşırdı mutfaktan,
Necdet Tosun hoplar-göbek koşaraktan
Ve elde-kepçe kaçırdı, yakınından.
Perdede Muhterem Nur ve Salih Tozan,
Duygu fırtınası akardı, o zaman...

Film arasışişe-açacak şakırdı,
Sanki "lingo-lingo" diye çığırırdı,
İçerken genzime-burnuma kaçardı;
O yeşil gazoz karşıma hiç çıkmadı,
Bu anılar da yudum-yudum yazıldı...

Er arar, o yosun-deniz kokusunu;
Çaprazında Paşabahçe İlkokulu,
Henüz Hastane yoktu, karşısı boştu.
Şimdilerde hayal kırıklığı dolu;
      Yazlık Sinemam olmuş, bir kum deposu!.. 
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                        HASAN ER


Açıklama:En büyük çocukluk özlemlerimden biri, nadiren de olsa; ailece yazlık sinemaya gitmekti.
Tevfik Pasa Yalısı'nın müştemilâtı, yazlık sinemayla ortak olan duvarın hemen bitişiğindeydi. Bazı akşamlar; yalı hizmetlilerinin çocuklarıyla beraber, üzerinde cam kırıkları olan bu duvara tırmanır, eğreti de olsa film izlemeye çalışırdık.
Tekrar görüşmek üzere, iyi günler dilerim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder